Yarım bıraktığım dizilerden burdan Tokyo'ya yol olur.

Efendim bu aralar dizi bitirememekten müzdaribim. Nezlede level atladığım şu günlerde tek yaptığım şey yatakta yatıp dizi izlemek.Ama fekat lakin son zamanlarda izlediğim hiçbir diziyi bitirememekteyim. Bundan bir süredir müzdaribim.

"Eee ne var yani izlemeyiver" dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu durum ne yazıkki böyle değil benim için. Bendeniz bir dergiyi bile ilk sayfadan son sayfaya sıralı olarak okuyan, sıralı linklere bile sırasını bozmadan tıklayamayan biriyim. Takıntılıyım yani illa düzgün sırayla yapıp bitirilecek.Ve bu bitmeyen diziler beni tırmalıyorlar. Onlar bitmeden yeni bir şey izlemeye kalktığımda çocuğumu cami avlusuna bırakmışım gibi bir hisse kapılıyorum.
Son zamanlarda yarım bıraktığım dizilere ve yarım bırakma sebeplerime şöyle bir bakacak olursak.

Bambino- 4. Bölüm: Börtüm böceğem bitki örtüm Matsu Jun'um dizinin 4.bölümünde bir makarna için feci hislenip ağladığında bu diziyi bırakma vaktimin geldiğini anladım.Makarna lan!! makarna yani!! bu kadar hislenmek niye? Kolay kolay geri dönermiyim bilmiyorum.Yemek dizilerinden pek hazetmiyorum sanırım :/

Beautiful Spy- 12. Bölüm: Aslında buna şevkle başladıydım iyilde gidiyodu.Tam olarak nerde bay geldi emin değilim.Bunu bitirmeye niyetliyim bakalım hevesim ne zaman gelecek.

 Baby Faced Beauty- 2.Bölüm: Buna hayatta dönmem. Olgun bebe yüzlü hatun kişi. Bebe kişilikli zengin velet ve yanlışlıklar komedisi falan filan beni bayar gelemem

Bad Couple-10. Bölüm: Aslında bu iyiydi gayet.İlginç başlamıştı. 10.Bölüm civarı videoda bi problem çıktı bırakış o bırakış dönüşüm olmadı.

Brilliant Legacy-24.Bölüm: tamam tamam "buda bırakılırmı hemde 24.de" diye söyleniyorsunuz şuan tamam duydum. Ama bana Küçük emrah ve Küçük Ceylan serisini anımsatan bu dizinin niye bu kadar tutulduğunu baştan beri anlamadım zaten. Acıların kızı ve acıları ve acı ve acııı ve hoş eleman o yeah.. veee  acııı... yetti.Bi ara bitiricem o kadar izledim sonuçta ama o ara bu ara değil kanımca.

City Hunter- 11 Bölüm: Sadece bi an sıkıldım başka mazeretim yok ama devamını izlicem

Lie To Me- 14.Bölüm: Valla aktriste bayılmama rağmen diziye daha fazla tahammül edemedim

Mary Stayed Out All Night- 10 Bölüm: O kadar yetekli bir kadro böyle ziyan edilemezdi.Senaryo bir düşük bir bayık böyle resmen tıkadı beni. İki yakışıklılık abidesi erkek ve  bir yetenek kumkuması hatuna rağmen resmen katlanamadım. Bide Mary'i giydireni bir bulsam." Mary bütün gece paçoz paçoz gezdi" o dizinin adı benim için daha da başka bişey olamaz.

Natsuniji-4.Bölüm: Matsu Junun önünde buralarda yerlere eğilerek özür dilesem bile boş. Ama gerçekten dizi çekilmezdi ya." Benden büyük hatuna aşığım çocuğu var kendimi sevdiricem ama kompleksli ve agresifim." konulu dizi bende kendimi duvardan duvara vurma isteği uyandırdı.Bıraktım.

 Ouran High School Host Club :Kaçta bıraktığımı bile bilmiyorum ama izlicem bir ara. Anime havasında oluşu hoşuma gitmişti. 

Q10:İzlediğimi bile unutmuşum nerde kaldıydın derseniz hatılamıyorum.İzlermiyim bilmiyorum bi bilinçsiz bi şuursuzum kısacası

Pasta -19.Bölüm :Evet finale bi bölüm  kala bıraktım ama bitiricem kısmetse

Protect The Boss-10 Bölüm: Dıkandım ama bitiricem

Rebound -3 Bölüm: Sarmadı 

Romance Town -15 Bölüm : Bildiğin sıktı. Oyuncularıda pek sevmedim zaten

Sungkyunkwan Scandal-18.Bölüm: Tarihi dizi sevmediğime kanaat getirdim ve tıkandım gitmedi ama bitiricem.

The Woman Who Still Wants To Marry-11 Bölüm: Bitmedi bitmez bitirmiycem vs vs vs..

cidden yol olur yani Tokyoya burdan. Ben niye bitiremiyorum  ya niye yapamıyorum. İstikrarsızmıyım beceriksizmiyim gel-geç gönüllümüyüm böhühüheüeheüeje...
Jeren

The Bitch is Back!!

Bloga en son  bir yıl kadar önce yazmışım yuh bana ! çüş! dürüzt! Durdum durdum şu blog işine bir şans daha vermeye karar verdim.

Bendeniz herşeye hevesle başlayıp hiçbirşeyi sonuna kadar sürdürmeyi başaramayan bi istikrarsızlık örneği olarak blog işinden vazgeçmiştim. Bende düzenli blog tutma götü bulunmadığına bunu yapacak zamanım olmadığına kimseninde blogumu iplemediğine karar vermiştim.

Ama kısa zaman önce mezun olup,işe başlayıp istifa edip sevgili bulup ondan da istifa edip "Hayallerimin peşinden koşucam lan ben" moduna geçtiğim için, Blog işine de ikinci bir şans veriyorum.Bu sefer olabilitesi yüksek sanki. İnanıyorum yapabilirim.Çok gaza geldim o yeah!

Kafamda bu blogu çok kısıtlamıştım.Şimdi ise aklıma ne gelirse yazmaya karar verdim ortaya karışık yapıcam kısmetse. Bildiğiniz döndüm yani.

Hepinizi Öpüore Sevioree

Jeren
MikuShi Kuto
D'artagnan
Cath Jade Evans
Cadaloz
Ergenekon
vs vs vs.....

Hayallerin Gerçek Olması : Sephora Makyaj Seti !!


Sevgili Millet;


Yukarıda görmüş olduğunuz alışveriş torbası kılıklı şey aslında benim yeni makyaj setim! Yeni yıldan önce bir gün abla insanı  insafa gelip beni kahvaltıya götürdü. Kahvaltı+gazete+saadet kulvarında gezerken onu gördüm.Gazetenin reklam sayfasında boylu boyunca serilmiş yatıyordu (hayır Eda Taşpınardan bahsetmiyorum) Sephoranın yılbaşına özel çıkardığı bir setti.119 TL ydi. Gözlerim büyüdü. Buğulu gözlerle Abla inansanına baktım.
"Baksanaa ne güzel demii??"

"Haa güzelmiş.."

"Alalımmıı?? hıı kırışssak falan"

"Bakarız"

Bu bakarız aslında 'sallarız unutulur'un' derin açıklamasıydı.Sete  her ne kadar aşık olsamda Şırak diye 120 TL vermek ağır gelmişti. İzmire gidince Agoradaki Sephoraya 3 günde bir gidip ciğerci camına bakan kedi misali sete bakıp yalanıyordum. Sephoranın farları hakkında çok iyi yorumlar duymamıştım ama gene de yalanıyordum.İzmirdeki son günümde The Tuçe ile Agoraya gittik ben gene gidip bakıp yalandım.The Tuçe de bana acıyan gözlerle baktı.

"Kızım gidip gelip bakıcağına al şunu..veriyim ben yarısını doğum günü hediyen olur işte"

"Ama ama ama olurmu ki??"

"Olur olur al hadi"

Vallaha ikiletmedim.Aldım.Burdan hayallerimi gerçekleştiren peri anne kılıklı The Tuçemee çook teşekkür ediyorum.

Bu benim Sephoradan ilk alışverişim. Sephoraya hiç gittiniz mi birşeyler aldınız mi bilmiyorum.Sephora Makyaj malzemeleri, kozmetik ürünleri,parfümler satan  birçok markanın ürünü barındıran hoş bir mekandır.

Sete Gelince ilk olarak açtığınızda farlarla karşılaşıyorsunuz



 Farların renk vermesi gayet iyi.Genel olarak hepsi mat.Simlileri pek sim vermiyor.Farlar birbirine çok kolay karışmıyor ama yine de kullanışlı.İkinci kısmı açtığınızda rujlarla karşılaşıyorsunuz








Rujlar hafif şeffaf rujlardan öyle çok koyu yağlı boya gibi değil renk vermesi iyi. Ben hep parlatıcı tarzı rujlar kullandığım için benim işime gayet yaradı.Seti dahada açtığınızda Allıklar,fırçalar,kalemlerle karşılaşıyorsunuz.



 

Allıklar hergün kullabileceğiniz renkler kalemlerle daha samimiyet kurmadım.Setten genel olarak memnunum.Evde böyle bir setim olsun ömür billah kullanayım diyenler alabilirler. Hala satılıyor sanırım.Ben o düşünceyle aldım. Ömür Billah kullanmaa niyetindeyim setimi seviorum.Biri içimdeki Makyaj manyağına çüş desin....




Harry Potter ve Ölüm Yadigarları






Sonunda başardım!! Harry Potter'ın yedinci filmini izledim. Sevinç içindeyim.Tabi bu sevincimin filmin kendisiyle bir alakası yok. Ben izleyebilmiş olmama seviniyorum .Film kasvet kumkuması .

Harry Potter Kitaplarının benim için yeri ayrıdır. En sevdiğiniz kitap dendiğinde aklıma ilk Harry Potter gelir. Kaçbin yüzkere okudum bilmiyorum. Arada raftan alır  rasgele bir sayfa açar okurum. Orta ikide Afush'un  derste birinci kitabı vermesiyle başlayan Harry Potter sevgim kitaplar bitsede  hiç bitmedi.
Harry Potter sevmeyeni döverim o derece. Böö çocuk kitabı diyene direk kafayı gömerim.
Harry Potter ;yazları evin çatısında yıldızların altında dinlediğim anneannemin masallarını anımsatır bana hep. Anka kuşları ,sihirli asalar. Okuduğum her sayfada o yaz gecelerinin ürpertici serinliğini,yıldızların yanıp sönmesinin verdiği heyecanı bulurum.Öyle tatlıdır.
Biz Harry Potterla orta okulda tanıştık haliyle kitabın hedef kitlesiyiz. Harry ile beraber büyüdük beraber ergenliğe girdik.Harry dünyayı kurtaracaktı  biz daha matematikten geçememiştik.Benim kafamdaki Voldemort karakteri ile Matematik hocam Jale Alan eş değerdir mesela. Harry Ejderhaya bindiğinde ben hala bisiklete binemiyordum hatırlarım.Hep Harry'nin büyüklüğü altında ezilmişimdir. Yedinci kitap çıktığında ben üniversitedeydim. Yazara kitabın sayfa sayısını piç ettiği için küfrediyordum.

Fantastik hikayeleri, masalları, efsaneleri seviyorsanız ve Harry Potter okumadıysanız çok şey kaçırmışsınız demektir.
Kitaplara ne kadar bayıldıysam filmlerden bir o kadar nefret ettim ama hepsini izledim o ayrı. Bizim Harry ile derin bi bağımız vardı filmler de Harrynin üvey kardeşi gibi bişeydi ya gidilecek ya gidilecekti. Orta okulda Afush kanıma Harry Potter virüsu bulaştırmış manyak gibi okuyorum.İlk film çıktı büyük olay tabi sinemada aldık soluğu. İlk Afush gitti  okula geldi aşık seninki. Ben gittim ben geldim sonra ,ben de aşığım.
Afush Harry'i oynayan elemana vurulmuş. Daniel. Dan.. Dann diye dolanıyor orda burda (Çocuğun şimdiki durumu içler acısı ).Bende Draco Malfoyu oynayan elemana yazıyorum. Tom Tom diye dolanıyorum. Ergenlik başa bela tabi 3 sn gördün aşıksın. Kalemlerle  ha bire Dan ve Tom yazıyoruz oramıza buramıza. Genel sınıf kitlesi kanıksamış bizi.Kendi halimize bırakmış. Filmler gittikçe paçozlaşıyor ama  biz izliyoruz.
Yıllar geçtikçe ergenlik hormonları azalınca aşklarımız yok oldu yok oldukça filmlere ilgimizde azaldı Afush da bende Vizyondayken gitmedik filme ben bugün indirip izledim. Dedim ki evet .. hakkaten..kendilerini aşmışlar daha kötü olamaz . Genelde filmi kitabı kırptıklarından piç ederlerdi, bu sefer filmde uzun ama birileri dialogları koymayı unutmuş!!
Lann!!! Nerde filmin dialogları!! Bırakın gençleri konuşsunlar. Zaten çekimler hep bi kasvet, karanlık. İçim şişti depresyona girdim.Bi de abuk sabuk sahneler eklemişler.Ron gidiyo seninkiler arkasından dansedio. Bi ara "Lan" dedim. "Bu dörtgöz Hermione'ye mi yazıo" dedim.Orman, çadır ikisi başbaşa kaldı. Ron gitti seninki dansa kaldırıo hatunu Noldu Harry efendi sende insansın seninkide can demi??Ron gidince ormanı görünce ana, baba ,bacı, kardaş yalan oldu Hani ulvi amaçların vardı senin? Karı kızla işin olmazdı? Hani göt kadarken ejderhaya biniyodun ya! Ahanda böle olursun!
Neyse Filmi beğenmedim.Daniel'a da böle bişi olmuş ağzı yüzü kaymış! Tom desen ergenlik bitince komple bozdu o. Ben severken tostoparlak sarı bişiydi.
İçimdeki Harry Potter aşkı yüzünden 2. Partınıda izlicem vizyona girince ama filmleri daha da izlemem.

Hiç İzlemediyseniz izlemeyin koyverin. Ama kitapları okuyun . Okuyun len. hadi bea  nolur.. :P

İzmir : Huzur

Duyanlar!!Duymayanlar!!

İzmirdeyim!! 21inde geldim. Ailemle saadet ve huzur dolu dakikalar yaşıyorum.Ankara da doğup büyüdüğüm için kendimi  hiçbir zaman İzmirli hissetmedim. İzmire bayıldığımda söylemez ama şu son 3 yıldır İzmir bende huzurla eş anlamlı hale geldi.

O İstanbuldan İzmir'e dönüşler varya hani. İzmirin sarı ışıklarının sizi kucaklayıp kulağınıza dostlarınızın seslerini fısıldadığı,ılık rüzgarın saçlarınızı havalandırdığı dönüşler.İşte onlar paha biçilemez benim için.

Ne zaman İzmir'e dönsem mutlu hissediyorum kendimi.Çünkü yolumu gözleyenler beni hasretle bekleyenler var.
Ailem gözümün içine bakıyor " Ne özledin ne yapalım" diye.Ve arkadaşlarım..daha doğrusu dostlarım.Hani o yanlarınızda kendinizden başka kimse olmanızın gerekmediği insanlar. Hani birbirinizin suratına patlatsanızda sonunda beraber güleceğiniz insanlar.Yanlarınızda duvarlarınız olmayan ne kadar zaman geçerse geçsin sizin için orada olan insanlar. İzmire  dönüşleri bundan seviyorum işte.O kadar sıcak ,koruyucu ve kollayıcıki..
İzmire ruhumda ki yaralarla kaçarcasına geldim bu sefer. Sığınmak için. İki gün olmasına rağmen iyileşmiş yenilenmiş hissediyorum.Daha dostlarımın hiçbirini görmedim ama aynı şehirde olma hissi bile yetiyor.
Mutluyum lan!!!!

Jeren

Şuursuzun Gözmakyajı!!

 İnanılır gibi deil bir makyaj postu yazmak üzereyim. Hissiyatıma tercüman olunamaz şuan. Ben  anne karnından çıkıp az yürüdükten sonra ruju keşvettim.Makyajı yapmayı hastalık derecesinde çok severim. Ortaokulda" bana nasıl makyaj güzel olurki acep? "diye düşünüyordum. Onu düşüneceğime denklemleri düşünseydim belki bugün Bilgisayar mühendisi olurdum. Neymiş Ruju bebe bölükten uzak tutacakmışsın. Neyse efendim.

Kendimi bildim bileli makyaj yaparım. Artık güzel yaptığıma da inanıyorum. Hatta hepinizi kuytuda kıstırıp yüzünüze bişeyler sürmüşlüğüm vardır muhtemelen. Yapmadıysamda yapmayı kesinlikle aklımdan geçirmişimdir. Eş dost akraba bana "nasıl yapıyorsun gözünü?" diye soruyor çoğu zaman. O yüzden "gözümü nasıl yaptığımı" anlatmak istedim.. Evetttt başlıyorum.. ehem .. öhömm..

-İlk önce gidin bi yüzünüzü yıkayın :) Cildinize nemlendirici sürün nemlendirici sürmeden asla makyaj yapmayın. Yüzünüzde sivilce çıkar makyaj gözeneklerinizi tıkar cildiniz bozulur. Nemlendirici makyajınızın daha kalıcı olmasını sağlar.

-Cildiniz nemlendiriciyi emince bir güzel kapatıcınızla nereleri kapatıyorsanız kapatın. Göz altı morluğudur,sivilcedir.Fondoten pudra falan sürecekseniz onlarıda halledin.Ben pek fondöten kullanmıyorum

Başlıyoruz..


Bu gözümüzün piç hali. Bişi sürülmemiş mal, malak bakıyoruz.

 1-İlk olarak elimize bir beyaz göz kalemi alıyoruz. Beyaz göz kalemini göz pınarına ve biraz yukarısına çekiyoruz.




2- Göz pınarına kuş sıçmış effectini küçük parmağımızla hafifçe dağıtıyoruz. Aydınlanmış gibi görünsün yeter.

3- Sonra beyaz veya vanilya rengi bir farınız varsa (çok açık renk kapatıcıda olur) onunla göz kapağımızı katlandığı yere değmeden boyuyoruz. Aynı işlemi kaş altına da uyguluyoruz.Hafif aydınlatacak kadar yapmanız yeterli. Gözleriniz küçükse beyaz farı tüm göz kapağınıza uygulayıp 4. aşamayı atlayabilirsiniz.

Gözünüz böyle görünüyor olmalı.

 
4-Şimdi açık kahve veya koyu yavruazı tonlarında bir fara ihtiyacınız var.Göz kapağınızın tam kıvrıldığı yerde bir kemiğiniz olacak yoklayın bulursunuz. o kemiğin  tam altına bu kıvrım yerine o fardan hafifçe süreceğiz. Fırça varsa fırça ile daha kolay olur. Hafifçe gölge yapacak kadar.Göz kapaklarınız darsa bunu yapmanıza gerek yok.

5- Şimdi gelelim fasülyenin faydalarına eyeliner.Ben kalemi tutup gözün üstüne çekmekten hoşlanmıyorum. Hemen dağılıp makyajınızı mahvediyor.Şu ana kadar hep likit eyeliner kullandım (MAC).Gayetde memnundum. 1 haftadır krem eyeliner kullanıyorum ondanda memnunum. Gözünüz küçükse eyelinerı olabildiğince kirpik dibinden ve ince çekmelisiniz. Gözünüz büyükse eyelinerı istediğiniz kalınlıkta çekbilirsiniz. Eyeliner çekerken. Gözünüzün ortasından kuyruğa doğru kirpik dibinden çekmekle başlayın .Kuyruğu biraz uzatıp yukarı doğru kaldırıp bırakın.Gözünüzü daha büyük gösterir. Daha sonra bu çizgiyi göz pınarınızla birleştirin.Daha sonra üstünden geçerek kalınlığı ayarlayabilirsiniz.






6-Şimdi beyaz kalemimizi alıp gözümüzün iç kısmına sürüyoruz.Sonra siyah göz kalemini alıpalt kirpiklerimizin kuyruk kısmından ortaya doğru çekip tam ortaya gelmeden bırakıyoruz. Siyah kalemi serçe parmağımızla kirpik diplerine dağıtıyoruz. Ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor.


7- Vee büyük final rimel. Öncelikle şunu belirtmek istitorum rimel kirpiklerin ortasın iki fırça sürülüp bırakılan birşey değildir.Saygı ister emek ister.Gözün nurudur.Rimeli kirpiğin dibinden  ucuna doğru fırçayı yavaşça döndürerek sürmek gerekir. Kuyruk tarafındaki kirpiklere özellikle rimel sürülmelidir.Ben kendi rimelimden çook memnunum. Christian Dior- Diorshow üstüne rimel tanımam . Çabuk kuruma gibi bir dezavantajı var. Ama iki damla tonik damlatınca canavar gibi oluyor.



Bu kadar!! Umarım işinize yarayan kullanabileceğiniz bir makyaj tarzı olur.Merak ettiğiniz bişi olursa sorunuz. Öpüoreeee

Jeren